"Bankalarla POS sağlayıcılar arasında yeni bir oyun başlaması gerekiyor"

Reha Emekli

Garanti Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı

Garanti Bankası, Ortak POS programını ne kadar zamandır kullanılıyor?

Garanti Bankası, bu projenin temelini atan bankalardan biri… 2005 yılında İş Bankası ile bir araya gelip, banka şapkalarımızı çıkararak, POS terminallerinin ortak kullanımını nasıl sağlayabileceğimizi ve en doğru şekilde nasıl hayata geçirebileceğimizi masaya yatırdık ve bir proje oluşturduk. Ingenico’nun da katkılarıyla Garanti Bankası ve İş Bankası olarak ‘Türkiye’de olmaz’ denilen bir projeyi ayağa kaldırdık. Proje başlarken her iki banka da rekabet, pazar liderliği gibi motivasyonları geri plana atıp, tamamen projeye odaklandı. Amacımız POS alımdaki giderlerimizi düşürürken işyerindeki birden fazla POS’un operasyonunun giderilmesini sağlayarak işyerlerinin hayatını kolaylaştırmaktı. Yaklaşık 3-4 ay içerisinde hazırlanan proje, 2005 yılı Ocak ayında hayata geçirildi. Bu süreçte Ingenico ekibi bize çok ciddi anlamda destek oldu. İlk etapta 5.000 adet POS terminali ile projeye başlandı. Daha sonra, Ingenico tarafından yaklaşık 5.000 POS daha projeye eklendi. İş Bankası ve Garanti Bankası olarak kendi POS’larımızı sahadan çekip, Ingenico tarafından hazırlanan Ortak POS yazılımı yüklenmiş POS’ları kullanmaya başladık. Ingenico, hem operasyon, hem de teknik anlamda çok önemli katkılarda bulundu. Bunun ardından, büyük bankalar olarak Yapı Kredi ve Akbank da projeye katıldı. Daha sonra HSBC ve Finans Bank’ın da katılımıyla proje genişledi ve bugün 6 büyük banka POS’larını ortak kullanıyor.

Peki, Ortak POS öncesinde sahadan ne tür tepki veya talepler geliyordu?

Aslında bankaları Ortak POS’a biraz da saha zorladı diyebiliriz. Özellikle büyük zincir marketler gibi üye işyerleri, her bankanın kampanya ve ödül programlarını müşterilerine sunmak istedikleri için kasalarda, çok fazla sayıda POS bulunduruyorlar, ancak haklı olarak o kadar dar bir alana 6-7 tane cihaz koymak da istemiyorlardı. Bu nedenle bankalar, büyük marketler ve zincir marketlerde Ortak POS’a girmek zorunda kadı.

Sahada kaç tane Ortak POS var? Ortak kullanılan POS’ların ne kadarı Garanti Bankası’na ait?

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre sahada 1,8 milyon civarında POS terminali bulunuyor. Bunun yaklaşık 250.000’i Ortak POS. Dolayısıyla bankaların daha gidebilecekleri çok yol var. Garanti Bankası’nın sahadaki POS adedi ise 375.000. Bu parkın, 114.000 civarı ortak çalışıyor.

Peki, Ortak POS’un operasyonel faydaları nedir?

İş yerleri açısından baktığımızda, kasada 6-7 tane POS’un ve banka uygulamasının yönetimi, her birinin ayrı ayrı gün sonu raporunun alınması, her birinin rulolarının takibi, kablolarının takılıp çıkartılması gibi işlemler tek bir POS için yapılıyor. Böylece önemli ölçüde operasyonel fayda sağlanıyor. Eskiden özellikle perakende pazarında kasiyerler sürekli değiştiği için her bir POS için ayrı eğitim verilmesi gerekiyordu. Bu da ciddi bir zaman demek… Ortak POS’ta ise eğitim tek POS üzerinden verildiği için süreç kısalıyor. Sistemin şöyle bir dezavantajı da var tabii… 6 ayrı POS’a yüklenen uygulama, tek bir cihaza yüklendiği için, ömürleri daha kısa oluyor. Bir POS’u ortalama 7 yıl kullanıyorsanız, Ortak POS’u 4 yıl kullanabiliyorsunuz. Rulo temininde de sıkıntı olabiliyor. Ayrı POS kullanıldığında, o bankanın işlem adedine göre kullanım oluyordu. Ortak POS’ta işlem sayısı arttığı için rulo çok hızlı tükeniyor. Ama tabii bunlar çok ufak ayrıntılar. Sonuç olarak işyerleri operasyonel yükü azaldığı için son derece mutlu… Bankalar açısından baktığımızda ise POS’a yatırım yapmak yerine kiralama yapma imkanı sunuyor. Bu da önemli avantaj sağlıyor.

Bazı perakende zincirlerinin kendi Ortak POS parklarını kurmayı tercih ettiklerini görüyoruz. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?

Evet. Son dönemde büyük zincirlerde bu tarz bir modeli gözlemliyoruz. Bu işyerleri POS parklarını kendileri satın alarak daha sonra bankaların uygulamalarını yüklüyorlar. Bunun da iki amacı var. Birincisi kendilerini daha serbest hissetmek istiyorlar. İkincisi ise daha farklı pazarlara açılabileceklerini düşünüyorlar. Bunun da pazarda artılar ve eksileri var. Kart kabulü anlamında çok daha fazla yaygınlaştırılabilir. Bu durumda da MasterCard ve Visa’nın bütün kurallarının, data güvenliğinin bu işyerlerinde sağlanması gerekiyor. 1,9 milyon POS’un önemli bir bölümü büyük şehirlerde bulunuyor. Şimdi Visa International’ın başlattığı kampanyayla kart kabulünü arttırmak üzere kornerlara, gazete bayilerine POS koyarak kart kullanımını, kart kabulünü arttırmak üzere çalışmalar yürütülüyor. Bu yavaş yavaş bir mahalledeki bakkala POS yerleştirmeye kadar gidecek. Belki, Ingenico gibi POS sağlayıcılarıyla işbirliği yapılarak POS’ların bu şirketlerden kiralanması modeli ile temin edilmesi sağlanabilir diye düşünüyorum.

Yeni nesil POS terminalleri, yüksek işlemci güçleri ve hafıza kapasiteleri ile Ortak POS uygulamalarında daha esnek bir platform sunuyor. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Yeni nesil POS terminalleri Ortak POS’un etkin kullanımında fark yaratabilir mi?

Ortak POS projesine başlarken ana sıkıntılarımızdan bir tanesi de uygulamaların boyutları ile ilgiliydi… Örneğin Garanti’nin bir uygulamasının boyutu yaklaşık 700 KB… Bu boyut büyüdükçe de Ortak POS’a girmede sıkıntılar ortaya çıkıyor. 2005 yılındaki POS’lara baktığımız zaman 4 bankanın uygulamasını güçlükle sığdırıyorduk. Yeni nesil POS’larda ise 8 bankayı aynı terminalde çalıştırabiliyoruz. Teknik anlamda iyi bir yere gelindi. Ancak kullanım sayısı arttığı için, yani; 8 POS’un yaptığı işleri bir POS’a yüklediğiniz sürece de cihazların kullanım süreleri doğal olarak kısalıyor.

SSon olarak sistemin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Burada tabii ki, Ortak POS’a doğru gitmenin avantajları ve dezavantajları var. Avantaj olarak baktığımızda, Türkiye’nin sermayesinin içeride kalması sağlanıyor. Sonuç olarak terminalleri Amerika’dan ya da Fransa’dan alıyoruz. Buraya sürekli yatırım yapıyoruz. Öbür taraftan baktığımızda ise, bu operasyon sahada önemli anlamda ekonomiyi çevirerek, hareketlilik getiriyor. Bunun bankalarla saha arasında dengesinin kurulması gerekiyor. Eski karlar artık yok. Bu nedenle bankalarla POS sağlayıcılarının arasında yeni bir oyun başlaması gerekiyor. Yine bankacı şapkamı çıkarak söylüyorum; sistemin kesinlikle büyütülmesi, ancak büyütülürken de ilgili şirketlerin de korunması gerekiyor. Garanti’nin sahada 375.000 POS’u varsa ve Ortak POS kullanımından dolayı artık POS almama modeline gidilecek olursa, buradaki şirketlerin yaşaması ve dolayısıyla bankalara hizmet vermesi çok zorlaşacak. O nedenle yeni bir çalışma modeline gidilmesi gerekiyor.

Sizce yeni dönemde Ortak POS projeleri nasıl bir modelle yürüyecek?

Bankalar geçmiş zamanda çok önemli oranlarda POS satın aldığı için yazılım ücreti ödenmesi gündeme gelmezdi. Ama artık yazılım hizmetinin ücretlendirildiği modellerin POS şirketleri ve bankalar arasında uygulanması gerekiyor. Zaten yavaş yavaş bu tip bir çalışma tarzına geçmeye de başladık. POS sağlayıcı şirketlerin sahadaki operasyonu yürütebilmesi için mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Yazılımın bir hizmet olarak görülmesi ve ücretlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.